25 Ağustos 2011 Perşembe

ben deli değilim, makine mühendisiyim!

Somali'de yaşananlar malumunuz. Son yılların en acı, belki en acımasız şartlarla karşı karşıya Somali. Ona buna bok atıcam diye şu satırları yazdığım dakikalarda birkaç Somalili öldü bile...İnsan üzülüyo ya, üzülüyo tabii ama bu durum ülkemizde muhteşem bi soytarılığa, dolgunca bi ranta dönüştü. Başbakan Türkiye'nin en samimiyetsiz ünlülerinden oluşturduğu grupla 'dünyanın dikkatini Somali'ye çekmek için' Mogadişu'ya gitti. Somali de sesini duyurabilmek için pek tabii ki ajdayla sertabın onlarla dans etmesini, 'yanlız' kral ND'nin çocukları kokulu kokulu öpmesini bekliyodu. Alkışlar türk heyetine.

Tamam, emineciğimiz bebekle poz verdi, başbakan çocukların kafasını okşadı, her şsey gayet iyi derken Türkiye'den kulaklarınızından beyninizin pekmezini akıtacak bi 'duyarlılık' çığlığı yükseldi: Hülya Avşar. Ben deli değiliiiiimmm!! diye bağırarak başlayan yazısında biz duyarsızlara adeta bi insanlık dersi verdi.

Yarım sayfalık yazısı sanırsam dünyanın okuması/anlaması en zor yazısı. içinde 50 kelimelik cümleler var, abartmıyorum, saydım!böyle bir bağlaç bolluğu dilbilgisi kitaplarında yoktur. Inanılmaz düşük cümlelerle adeta sudoku misali beyin cimnastiği yapıyosunuz okurken, ne dediğini anlamak adına. Ben uğraştım, anladım. Anlamaz olaydım sevgili okuyanlar. Zira duyarlılık çığlığı, duyarlılık çiğliğiymiş, bilemedim.

Hülya Avşar öncelikle çok duyarlı bi çocuk yetiştirdiğini yazıyor gururla: Su, yemek ve ışık israfının kötü olduğunu öğretmiş. Işık israfı ne be? elektrik de bari. Para konusunda da tutumun değerine dair kafasında bi takım hayal meyal kavramlar oluşmuş minik zehranın ama daha 13.5 (13 değil, 14 değil, 13.5) yaşında olduğu için durumu net kavrayamamış olduğundan isyan bayrağını açmış. Bundan sonrası acıklı işte. Hülya Avşar Somali'deki trajediyi evde terör estirerek durduracak sanıyomuş. Yanında çalışanlara 'Evde bi şey bozulursa onu size yediririm' tehditi başka neden olabilir ki? Sanatçı duyarlılığı böyle bi şey işte değil mi? o diil de şöyle bi cümle var: çalışanlar onu en son çöpün içinde görmüşler!ah cannıııım, artıkları topluyor!E peki toplayıp ne yapacaksın?Somali'ye mi yollican, çalışanlara mı yedircen?hadi attın bari ayarlı, tutarli bilemedin maksatlı at!

Zehra artık 'hemen yiyip kalkacağım anneciğim' tadında küçük hanımefendi cümleleriyle masayı hemen terkediyor, çalışanlarsa artık avşarı görünce evde yollarını değiştiriyolarmış. Şimdi hülyacım, demişsin ya kızım 13.5 yaşında diye, heh, halk arasında biz bu yaşlardaki çocuklara 'ergen' deriz. Ne büyük ne küçük olan bu ergen kişiler yaşadıkları kimlik bunalımı nedeniyle dış dünyaya, özellikle annişko ve babişkolarına oldukça tepkili olurlar, iki dakka onlarla geçirmek istemezler. benden duymanı istemezdim ama kızın ergenlikte ve senle değil, arkadaşlarıyla vakit geçirmek istiyo. masadan hemen kalkma nedeni bu. tabii sen kızını büyütürken ışık tasarrufunu öğrettiğin gibi ergenlik tasarrufunu da öğrettiysen bilemem. Bu konudan tamamen alakasız başka bi yazının girişinde takribi 3 paragraf bundan bahsedip aydınlatırsan sevinirim. Çalışanların yol değiştirmesiyse tamamen güvenlik nedeniyle. Mazallah ağızlarına çürümüş bi karnabahar tıkıştırmayacağını nerden bilsinler..

dedim ya, yazıyı anlamak için ciddi çaba lazım. tüm çabalarıma rağmen şunu çözemedim: Annemi tanıyamıyorum. En komiği de yine evdekilere banyo yapma süresi veriyordu. Bu sabah da Somali’ye iki bin kişilik erzak göndermek için Kızılay’dan birileriyle konuşuyordu, buna çok sevindim.

en komiği ne?eskiden veriyodu da tutumluluk adına bu 50 derecelik cehennem sıcaklarında mı yasakladı?ya da yine tutumluluk adına, 'bundan sonra hepiniz aynı anda duşa gireceksiniz su tasarrufu için' falan mı dedi?ardından gelen - ve aslında yazının en başından beri beklenen bi an olduğundan olsa gerek- kızılayla konuştu yardım edecek cümlesini paylaşmanın heyecanından olacak, en komiğini yazmayı unutup bizi bu komikli şakalı olaydan mahrum etmiş. sabah sabah, 07:47'de yazı yayınlarsan böyle olur, uyku sersemi ne yazdığını bilmezsin. bari bi editör falan tut kendine o okusun yazdıklarını. olmadı yanında çalışanlardan birine okut, okumasının karşılığında tek başına duş yapar mesela o kişi. win-win!

Herkes Somali'ye yardım derdinde. umarım bunca çabanın birilerine hayrı vardır. Ünlüler, size lafım, bu ünsüzler bize çemkirip duruyo diye ağlıyosunuz ya, onun yerine ben bugun şu kadarlık yardım yaptım yazın. ama böyle vıcık vıcık gereksiz bi samimiyetsizlikle, umutsuzca bi şeyleri kanıtlamak için değil. Şu yazı şöyle olsaydı bakın ne kadar daha dürüst olurdu: Somali'de yaşanan krize çok üzülüyorum. Kızılay'ı aradım, 2000 kişilik yardım göndermek istiyorum. Bu kadar! hem yazı katliamı biter hem de gereksiz triplere girmezsiniz. hepimiz de anlarız ne yüce gönüllü ünlülersiniz. biri çıkar reklam yapıyo derse de reklamımı da yaparım yardımı mı da yaparım sana ne dersiniz. var yaaaa, ben ünlü olsaydım ne laflar sokardım haa, heeyytt!

kısaca hulyacım anladık sen deli değilsin. sen benim için makine mühendisisin. anlayana..

hülya avşarın yazısı (tavsiye etmem): http://www.acunn.com/yazar/hulya-avsar/ben-deli-degiliiiiiiim

bir de Somali durumuna daha gerçekçi yaklaşanlar var. daha dürüst. daha sert ama daha gerçek. Pınar Öğünç (Tavsiye ederim): http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&Date=10.08.2011&ArticleID=1059424


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder