25 Temmuz 2011 Pazartesi

sanatcinin ölümü

Sait Faik'in "balikcinin ölümü" hikayesini bilir misiniz?ölumu kabullenisin öykusudur. sonunu bilen balikcinin -insanin- sessiz kabul edisidir. 23 Temmuz 2011, cumartesi gunu ölen Amy winehouse bana bu hikayeyi animsatti. Bircoklari "böyle olacagi belliydi" dedi, Amy winehouse da böyle olacagini biliyodu belki kim bilir, "bu dunya kime kalmis ki bi balikciya kalsin, dedi. Gözlerini kapadi. Elbette bir daha acmamak uzere"

Bi gun oncesinde Norvec'te yasanan, 90'dan fazla kisinin ölmesiyle sonuclanan katliamin hemen ardindan yasanan bu "tukenis" icin gösterilen tepkiler bazilarina "fazla" geldi. öyle ya, dunyada hergun binbir felaket sonucu binbir masum öluyo kimse bisey demiyo da Londra'da sesi guzel bi unlu kendini uyusturucu manyagi yapip gencecik yasinda curuyup gitti diye millet ayaga kalkiyo. "gorseler tanimayacaklari" bi kisi icin, "dinleyenlerine saygisi olmayan" bi sarkici icin ne agitlar, ne tantanalar. Dunya ne acimasiz, ne soguk bi yer aslinda. eline tufek almis bi hayvan size rastgele ates acip oldurebilir, ya da ne biliim, koyunlari otlatmaya cikan kucuk bi kiz ailesine paramparca donebilir falan. böyle bi dunya. bu dunyayi biraz olsun guzellestiren biseyler yok mu?insanin icine dokunan?kotu anini senlendiren?ya da bi anda gozyaslarina bogan?var. neyseki var. sanatcilar. tek kelimeleriyle sizi teselli edebilen, tek sarkilariyla gonlunuze dokunabilen sanatcilar. Iste Amy winehouse da zamanimizin "efsane"sayilabilecek sanatcilarindan biriydi. sesiyle bicoklarinin icinden soylediklerini seslendirdi, hatta bazi durumlarda haykirarak aglamak istediklerimizi o sarkilariyla agladi. daha ölmeden, kanli canli haliyle bicoklarinin hayatlarina girdi. bu cumartesi cekip gittiginde de acilarimizi doldurdugu sesi sustu, kalplerimiz buruldu.

sanatcilar olunce bi tanidigini kaybetmis gibi uzulur insan. sanatciligin ruhu en cok besleyen yani budur, tanimadiklarina dokunmak. her gun acimasizca katledilen onca insani anca kurban olduklarinda hatirlayabilirken, dunyanin bi ucundaki sanatciyi daha ölmeden, cani icindeyken taniriz. sanatcilar daha degerlidir demiyorum, asla. kimse kimseden daha ustun degil, kimsenin cani digerinden tatli degil. ama dedim ya, birini hayatimiza sokunca, yoklugu daha bi acitir.

dunyada olup bitene daha duyarsiz kilmaz bizi "unlu" birinin olumune uzulmek, bunu paylasmak. ama bi sanatcinin olumu kimilerini derinden etkilerken kimilerini cok katilastirabiliyo. insanlar, "unlu"ler olunce daha bi acimasizlasabiliyo. defne joy foster ölunce dikkatimi cekmisti. "bebegini bizim kadar dusunmemis demek ki" diyen kendini bilmezlerin, "su testisi su yolunda kirildi" diyen aymazlarin, ahlak polislerinin hepsi toplanip yitip gitmis bi anne icin bok atma yarisina girmis olduklarini icim aciyarak takip etmistim. "ben ona rahmet okumam" demisti bazi muslumanlar. etme!allah rizasi icin, sen etme!senin rahmetin eksik kalsin!mandaval...gerci testi olayi amy icin de kullanildi. testi kadar tas dussun basiniza, ne diim..neyse, "uyusturucu kullanmasaydi, kendi kendini öldurdu" diyenler gordum amy arkasindan. gazetede X kisisinin 27 yasinda uyusturucu tacirlerinin kurbani oldugu yazsa "beter olsun köpek" demez kimse heralde. 27 yasinda bi insanin olumu nereden baksaniz aciklidir zira. ama bunu yapan unlu olunca yuhalamak daha kolaylasiyo. o kadar zengin aq hayat ona guzel, demek uzaktan davulun sesi gibi, billur gibi. kimsenin hayatini nasil yasadigi bize dusmez. nasil bitirdigini sorgulamak da bize dusmez. "Ama öldu efendim" dedigimizde "onu ben bilmem" demek nasil tas kalplilikse, uyusturucudan olmus diyince, ölmeseymis kullanmasaymis demek de o kadar tas kalplilik. uyusturucudan ölunce daha az ölmuyo ki insan!öldun mu. öluyosun. bu kadar.

Amy winehouse öldu. sarkilari yasayacak. birakin insanlar ölumune uzulmek istiyosa uzulsun. bunu paylasmak istiyosa paylassin. "ama dunyada hergun neler oluyo, onlara da uzulun"culer, herkesin akli herseye eriyo merak etmeyin. biz gormedigimiz, saygisiz sarkicinin arkasindan uzuluyoruz diye, daha az acimiyo canimiz "daha önemli" kayiplara. gözlerimiz kör, kulaklarimiz sagir degil. hayatimiza dokunmus birini kaybettik, acimiz ondan.

imam sormayacak ya arkasindan "nasil bilirdiniz" diye, ben yine de "iyi bilirdik" demek istiyorum. Hakkimi helal ediyo muyum, helal olsun.

21 Temmuz 2011 Perşembe

ben mahlukatim beyim!

twitterin son zamanlardaki en hizli klavye kullanicisi dr.erol köse'ye rakip geliyor. Seyhan soylu, nam-i diger Sisi kendisini "PC duellosu"na cagirdi. Erol köseyse ne hikmetse iki aksamdir bu teklifi turlu katakullilerle bertaraf etti. buradan ekmek cikar mi gorucez. once bi erol köseye deginelim.

Erol kose gunlerdir, "32000'i astik, yikiliyoruz, 35000 olduk hem de resimsiz superiz, 40000i astik, alfonso limonata getir" deyip deyip duruyor. vay anasini dedim, adam 40000 kisi topladi demek!bi yandan gulsene bok atiyo, bi yandan hulya avsara. bulent ersoya dönme, kenan doguluya etek giysin o korkak kenaniye diyo. sarkisinin tutmadigini soyledigi "cakma sarisin" gulsenin 106ooo, bitti artik o dedigi hulya avsarin 160000 takipcisi var. bulent ersoyun bi hesabi yok, ama olsa buyuk ihtimalle kendini takip etmeyen tum twitter kullanicilarini altin mikrofonuyla tehdit edeceginden, bazilari korkularindan bazilariysa yillarin divasini merak eylediklerinden, eminim ki, yuksek bi takipci sayisina ulasacaktir. e erol kose, sen 40000le anca eksisozlugu kapatirsin, endoplazmik limbic viral hatlardan, karincali yayin yaparsin. internetin karincali oldugu bi ortam. o-la-la. zeki muren de bizi görecek ekrandan artik!bi de kendisini "MÜZİK YAPIMCISI-PRODÜKTÖR-MAGAZİN SEVER-AYAR VEREN MÜZİK OTORİTESİ-TIP DOKTORU-CESUR ADAM" olarak tanimlamis. vah ki vah. birileri lutfen cikip insanlara hakaret etmenin ayar vermek olmadigini anlatabilir mi??ya da yillar önce olanlarin simdi ballandira ballandira anlatilip maskeleri indiriyoruz beyleeeerr diye yavsakca yaklasimin, sadece ve sadece gundeme tutunmak icin adilesmek oldugunu?bunu alkislayan, buyuk adamsin erol abi, agzini opeyim yavsakligindaki insanlara, özellikle kadinlara sozum: beter olun. gercekten. erol kosenin bugune kadar ne hayrini gordunuz, ne mertligini gordunuz de buyuk adam ilan ettiniz? bu adami begenen kadinlarin boyle kocalari olsun 2 gune bosarlar. hic romantik degilsinden, beni aldatiyosuna, cok kabasindan yalancisina uzanan uzun bi listeyle biktirirlar adami.

Sanat camiasindaki herkes birbirinin kirlilerini biliyodur, hic bi sey gizli kalmaz. bundan ekmek yemekse erol kosenin kismetiymis. memintolari acan hilal cebeci kesinlikle daha samimi, daha temiz, daha ahlakli bi sekilde yukseliyo sanalda. erol kose 2 meme etmez.

sisi ise yeni cikti piyasaya. ben bulari yazarken erol kose tabii ki tenezzul etmicem boyle bi seye beyani verdi. ama onun da dosyasini hazirliyomus. bakalim.bu arada sisinin de yazi tarzi bilek hizasini gecmez. delikanliligin kitabini yaziyor bastan. kendisi ne darbe planlayan apoletli pasalardanmis ne de asker sehit eden pkklilardan..vay anam vay. sen neymissin be sisi. arkadaslar bu sanat dunyasi nasil bi yer lan?sanatci degil mi olm bunlar, boyle insanlik icin, baris icin calsin sazlar falan gibi bi ortam degil mi yani?erol köse uzanlarla isbirlikten yargilandi, sisi ergenekondan ifade vermis..napiyosunuz olm siz, sarki falan yapsaniza?!bi de sunu anlayabilen varsa bi zahmet tercume:
Hatta cumhurbaşkanlarıda hata yapabilir, zamparalık yapabilir , gülebilir WC yapar oda İNSAN yani İslam unutma BEN MAHLUKATIM Beyim !!!!
(http://twitter.com/#!/TwitSiSi/status/94154693890162689)

hepimiz mahlukatiz..

ov seetts, su anki update sonucu gordum ki sisi, bir twitter fenomeni olan butgulluma ana avrat duz gitmis okuyanlar. "ne diyon PC İbnesi sen ne diyorsun yvşk kimin g.t blok sokuyon anasını sknin yvş ğı sen nerden çıktın sen kimsin lan ki"den tutun "Şerfesiz yavşak İnternet sitesi açarak rant sağlamk isteyen ucuz GAY aslında gerçekte İBNESİN ama trans rölü oynayp ruhunumu tatmin ediyon"a kadar genis bi yelpazede saydirmis sisi. ben bu ibne/gay farkini anlayamiyorum. ikisi de ayni degil mi?kadin da erkek de gay olabilir, ibne de erkek gaydir yanlis miyim?simdi ibne olmanin kotu bisey oldugunu mu ima etmis sisi?ama kendisi transseksuel degil mi?kendisinden nefret eden radikal dincilerden farki kaldi mi bunu diyerek?ah celiski ah..hatta celikten:ah celiski aahh ah celiski ahh, boyle yaman celiskkiii ahh(yaman sevda melodisiyle okuyunuz)

o diil de sisi'den özur geldi, böyle özur olur mu: Düzeltiyorum 'e biraz önce ÇAKTIM ya İncinmiş Kız aslında bana yazmamış Ulan hep senin yüzünden bak kızıda üzdük :)

(http://twitter.com/#!/TwitSiSi/status/94172370885017600)

ulan özurunuzde bile meymenet yok. insan gibi hata bile kabul edemeyen, insanliktan bu kadar uzak insanlarin insanlarla nasil iletisime girip de is kurduklarina sasiyorum.

neyse, cikoletta twitterdan bildirdi.


Starlik zor zanaat!

Öyle bir gecer zaman ki dizisi bu yilin en cok izlenenleri arasinda saglam bi yer edindi. Ortalik kucuk osman mucuk osman diye yikiladursun, dizide en kucuk rolu oynayan kisi bile unlu oldu, taninir oldu. Dizinin etliye sutluye karismayip "aaaaaağğğmet aaaağğğmmmetttttt!" diye aglayan Berrin'i Yildiz Cagri Atiksoy da kah cilt problemleri kah dizinin ahmet'iyle gercekten aralarinda bi seyler var mi yok mu derdine uzunca konusuldu. o da artik unluler kervanina katildi. katildi, iyi hos, allah yolunu acik etsin. etsin de son tweetiyle bi anda unlenmenin agir bi yuk oldugunu gösterdi.

Olayin nerde ne zaman gerceklestigini bilmiyorum. Atiksoy'un resimleri cekilmis, aman da sevgilisi denmis, hatta dramatize edilip gercek ahmeti falan yazmislar. Bu resmi magazinci degil de "öylesine" birinin cektigini dusunuyor. kendi agzindan dinleyelim:


Yildiz Cagri Atiksoy
(biraz garip bi kopi-peyst oldu ama kronolojik siraya dizmek istedim, son tweetin direct linki icin: http://twitter.com/#!/YilCagAtiksoy/status/94077296171941888)

özel hayatina karisilmasina cok sinirlenmis belli, belirtmis de. e be guzel kardesim "yahu sen vapurda evden ise isten eve giden bi insansn" demek oldu mu?kolaydan para kazanmak icin vasifsiz insanlar almislar ellerine kamerali telefonlari biz selebritileri zirt pirt cekiyolar anacim diye sizlanmaktan bahsediyorum. duyan da ancelina coli sanacak!evden ise isten eve giden insan sayesinde o kadar para kazanip sonra resmini iki kurusa sattilar diye bu kadar afra tafraya gerek yok annem sakin ol. hem cekmeleri daha iyi unutulmazsin iste, iki yila ne olacagi belli olmaz, sonra twitterda panpislerim diye aglamayacagin ne malum?vasat insani, ögrenciyi cok ararsin sonra..

bosuna starlik zor zanaat dememisler. iyi de olmus ama starligin nerde baslayip nerde bittigini de bilebilseydik keske. bi yil iyi hasat veren ne uzum baglari kuruyo be yavrum, hemen hor gorme insanlari. onlar senin veli nimetin unutma!hadi bakalim, sen simdi butun yil kazandigin paraciklarla tatiline devam et, erkek sineklerden kendini koru. ben yarin 7 vapuruna yetisecegim icin erkenden yatacagim. iyi gece, tatlu röya!

15 Temmuz 2011 Cuma

Bir "Modern" Turk Kadini Hikayesi

cok derin, uzun uzadiya bi yazi olmayacak. Bir "eser" incelemesi olacak bu. Ayse Ozyilmazel'in, sanirim, son yazisi.

Yaziya gecmeden önce belirtmem gerekir ki bu kadini sevemedim. Bir "sanatci" olarak, ne "alerji-sinerji-enerji"li korkunc sarkilariyla, ne mirc gunlerinden -bakiniz messenger falan demiyorum, gunumuzde mirc ile hic tanismamis bi kusak var, o kadar eskilere gidiyorum- kalma/derleme kose yazilariyla benim nezdimde hic bir varligi yoktur. Bu kadinin benim icin temsil ettigi tek sey tatli hayattir. Hic bir sey yapmadan para kazanabilen, cok da guzel yasayan bi kisidir. Son gunlerin en buyuk olayi evliliginden once cok da takip etmedigim bu insanin twitterda 300 000 kusur takipcisi olmasi, hadi deyin bi kismi meraktan, yine de yuzlerce kisinin begenisini kazandigini gosteriyo bana. Bu insani "ne kadar iyi yaziyor", "ne kadar guzel", "ne iyi sanatci", vs diyerek takip eden yuzlerce kisi, bu insana özeniyor. Geliniz, son yazisini birlikte gözden gecirelim:

yazinin tamami icin: http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Yazarlar/ozyilmazel/2011/07/14/bkz-yillarca-bosuna-tirsmak

ben alintilarla meramimi anlatmaya calisicam..

"Yıllarca yusuf yusuf kaçtın, tırsmalara, hadiseyi duyunca tutan mide bulantılarına doyamadın da ne oldu?": evlilikten korkan, bir insana bir omur boyu baglanma fikrine bile tepki gösteren, ve hattaa "neeee, omur boyu tek erkekle seks miii??" diye kulaklarina inanamayan bir sex and the city kadini ayse.

Ayse'nin evlilikten korkma nedenleri (olsa gerek):

"Karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik tutmazsa görürsün.
Git, üç çeşit yemek pişir. Akşama teyzengiller gelecek. O poponun az altındaki şortu da at artık. Çocuk mağazasından mı aldın zilli?
Biraz elini eteğini çek bakayım.
Sosyalleşme, bakla ayıkla.
Bana bak, kocadır bu koca. Evin direğidir, öyle her halta nane olma devri bitmiştir. (her seye nane olan bi insan, kendi fikirleri olan, ayagi yere saglam basan bi kisi oldugu icin)
Deme canım. Ciddi misin?
İşte tüm bu şapşal fikirlerden boşu boşuna üç buçuk atmışım ben." - Ayse neyseki evleniyo da hayatin Olacak O Kadar'dan bi skec olmadigini anliyo. Kendi cevresindeki hangi evlilikte boyle bisey gormus de evliligi boyle dusunup "ayyy rezalet agbbiii ne evlenicem" diyerek midesini ögurtmus anlamakta gucluk cektim. ama bilinmez. devam ediyorum.

"Sorarsanız "Evlilik niye lokummuş, hele anlat bakalım Ayşekız" diye (Ba ba baaa kendine isim takmalar falan, üç gram aklım vardı, o da mı gitti?) anlatayım.
Bir kere şu ömür törpüsü "Benim aşk hayatım ne olacak?" sorunsalı sona eriyor. 'Aradı-aramadı', 'Yetişin kızlaaar, benimki geldi-gelmedi' saçmalıkları hayatından toz oluyor.
...Sonracığıma salak salak telefon başında tırnak yemeler, mavi boncukçu hıyarları beklemeler, gece gece elin bitlisinin yüzünden uyku kaçmaları, falcılarda turlamalar, "Ulan bu pis bana bir kelek yapacak ama ne?" endişesiyle duvara yakın yürümeler falan kalmıyor."

Modern Turk kadinina noldu simdi?Yerel teyzeye baglandik birden?! Falcilardan tutun, uykusuz kalmalara, begenilme-sevilme telasiyla hayati zindan etmeceler..evlilikten korkan adam neden bunlari yapsin ki?bi de evli olanlari kiskanip bok atma durumu var:
E hal böyleyken "Mutluluğu yakalayacağım anasını satayım, benim şu uyuz kadından ne eksiğim var?" çile bülbülüm çile hissiyatı da üzerinden gidiyor. Oooh!

Ustune bi de evde kalma korkusu:
Annenin, teyzelerin, evli kız arkadaşlarının sanki ölüm kalım meselesiymiş gibi "Bu kız kesin evde kalacak" endişesiyle seni süzmelerine de bye bye.

E modern Turk kadini, evlilikten mi daha cok korkuyosun evde kalmaktan mi?Ya da bunlari itiraf etmek icin evlenmeyi mi bekledin?

Sonra anlatmis da anlatmis, evlilik cok sahaneymis, kendini butun hissediyomus, yaptiklari daha bi anlamli geliyomus falan. bi de bekar arkadaslarina soz veriyo: Eski ayse olacagima, degismeyecegime ant icerim! Hangi Ayse? Modern gorunumlu ayse yenge mi, yoksa zaten oldugu gibi olan evli ayse mi?

Kadinlarin ustundeki baski ne boyutlarda...en "modern", en "sanatci" gecineni bile toplumdaki yerini bilemiyor, bi yer bulmak icin turlu kiliklara, sekillere giriyo..ne zamanki kosullar uygun oluyo, hooopp ben aslinda buymusum, yasasin evcimenlik!Genlerine kodlanmis evcimenlikten utanmak seni daha kotu biri yapmaz ki!Evliligi sevmek, bi omur boyu biriyle yasamak seni daha az biri yapmaz. Bunlari sevmemek de seni daha iyi biri yapmaz. Hayattaki kliselerden biraz kendimizi arindirsak, hayalimizdeki bize daha kolay ulasiriz sanirsam, en azindan kendimize durust oluruz. Iyy evlilik iggrenncc deyip gece "o"ndan telefon beklerken yastiga sarilip uyuyakalmayiz!

"Kadin olmak" gibi önemli bi konuyu Ayse Ozyilmazel bayatliginda irdelemek istemezdim ama inanin gunumuzun modern gorunumlu kadinlarinin ta kendisidir Ayse Ozyilmazel..Kadinlarin aklina bu kliseleri pompalamasinlar iste..birakin kadinlari istedikleri gibi yasasinlar..valla bak, herkes daha mutlu olacak..